G.Saray Başkanı, geçen sezonu “en talihsiz dönem” olarak niteledi ve yeni sezon için “Avrupa’da da bir kupa kaldırmanın peşinden gitmedikten sonra oynamanın bir anlamı yok” dedi.
GALATASARAY Başkanı Adnan Polat dün bir basın toplantısı düzenledi ve geçen sezonu değerlendirirken, yeni sezon ve gündemdeki konularla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Geçen sezonu, yöneticilik hayatında geçirdiği “en talihsiz sezon” olarak niteleyen Polat, “G.Saray’da göreve gelişimizin 17. ayına giriyoruz.
Futbolda yönetici olarak 7. senem
İçeride ve dışarda çok tatmin etmeyen neticeler veya tam tersi dönemler yaşadım, ama geçen sezon gibi talihsiz bir dönem yaşamadım. Bir basın toplantısı düzenleyip, sezonu değerlendirme gücünü bulamadım. Steaua, F.Bahçe (1-4) ve Hamburg (2-3) maçları akılda kalan en kötü anılar herhalde. Geçen sezondan iyi bir anı söylemekte zorlanıyorum açıkçası” dedi.
Şikayetçi değiliz
G.Saray’ı ileri taşımak için yönetim kurulu olarak üst düzeyde gayret gösterdiklerini dile getiren Polat, “Ancak bu kolay olmuyor. Bu işe girerken ben ve arkadaşlarım, bu sıkıntıları biliyorduk ve bir süre daha devam edeceğini de düşünüyorduk. Şikayetçi değiliz. Ben ve arkadaşlarım, samimi olarak üst düzeyde gayret gösteriyoruz. Galatasaray Kulübü’nü daha yükseklere çıkartmak, daha sağlıklı bir idari ve mali yapıya kavuşturmak, sportif başarıyı sağlayabilmek için çalışıyoruz. Ortaya bir şey çıkıyorsa, tüm ekibin ortak mücadelesi sonucunda oluyor” diye konuştu.
Emekleri büyük
Bu sezon gündeme damga vuran transferlerine de sözü getiren Polat bu konuda şunları söyledi:
Transferler konusunda Frank Rijkaard ve Johan Neeskens ile görüşüyoruz. Adnan Sezgin ve Haldun Üstünel bunları değerlendiriyorlar. Hepimiz birbirimizden haberdar olarak sürdürüyoruz. Yurt içini Sezgin, yurt dışı transferlerine ise Üstünel mesai harcıyor. Biz burada sihirbaz olan yöneticiler ürettik. Murat Yalçındağ olayları buradan yönetiyor, emeği büyük. Bu değirmenin suyu nerden geliyor deniliyor, o noktada devreye Ali Haşhaş giriyor. Paraları denkleştirip, kaynak yaratıyor.
Leo Franco, Mustafa Sarp ve Gökhan Zan bedelsiz olarak geldiler. Keita, Elano ve diğerlerinin toplam bonservis bedeli 15 milyon Euro. Biz bunu 3 seneye böldük. Toplasanız menajerlerle birlikte senelik 6 milyon Euro ediyor. Üstünel’i tebrik etmek gerek tabi ki. Ne yapıyor, nasıl ikna ediyor 4 seneye bu futbolcuları bilemiyorum.”
Üç berber hikayesi
Ezeli rakiplerinin şampiyonluk açıklamalarıyla ilgili Polat, “Aziz Yıldırım ve Yıldırım Demirören’in söyledikleri tabi ki güzel. Taraftarlarına sözler veriyorlar. Bir hikaye anlatayım. Bir sokakta 3 berber varmış. Biri şehrin en iyi berberi, diğeri mahallenin en iyi berberi, üçüncüsü de sokağın en iyi berberi tabelası asmış. Bu olay buna benziyor. Biz mücadele edip, zaman vereceğiz.
Kimse başarı garantisi veremez. G.Saray’ın hedefinin ne olduğunu söylemenin alemi yok. Avrupa’da da bir kupa kaldırmanın peşinden gitmedikten sonra bir anlamı yok oynamanın. Takımlara 6. haftanın sonuna kadar zaman vermek lazım ki gerçek durumları görülebilsin” dedi.
ARDA’YI KASABA TAKIMINA YOLLAMAM
HER futbolcu satılabilir. Ancak bizim şu anda Arda için böyle bir düşüncemiz yok. Arda’nın menajeri olmasına rağmen onun kariyer planlamasını ben yapacağım, kendisi de kabul etti. Arda gidecekse, Avrupa’nın en iyi takımlarına gitmeli. Ben Arda’yı İspanya’nın 14’üncülüğe oynayan kasaba takımlarına yollamam. En azından liginde ilk 4’te yer almalı Arda’nın gideceği takım. G.Saray da Avrupa’nın büyük kulüplerinden biri bu gerçek. Bizim gibi büyük bir kulüp olmalı. Şu an nakit sıkıntımız olsa bile bunu yapmayacağız. Para inanın her şey demek değil. Yaptığımız değerlendirme sonucu kaptanlığı Arda’ya layık gördük. En büyük yardımcıları Ayhan, Kewell, Emre ve Servet. Bu oyuncular da kaptanlarından çok memnun olduklarını söylüyorlar. Arda’nın çok iyi bir kaptan olacağını, Türk futboluna da 10 küsur yıl damga vuracağına inanıyoruz. Şöhret zor birşey. Arda da Hakan Şükür gibi bunu kaldırabilecek düzeyde bir futbolcu. Medyanın ve herkesin Arda’nın hatalarını tölere etmesi gerekir.
Kaybetmekten değil kazanmaktan yanayız. Biz kaybetmekten yana olsak 2 senedir Linderoth’a, 1 senedir Serkan’a sabır göstermezdik. ‘İşe yaramadı’ deyip sokağa atmayız kimseyi. Sezer Öztürk ve Ufuk Ceylan için Manisaspor’a teklif yaptık. G.Saray’a gelmek isteyen futbolcular ile kulüp arasında anlaşmazlık var. Bu sene olmazsa önümüzdeki sene kendilerini kadromuza dahil edeceğiz.
ÖZGENER tavsiyelerimizidikkate almadı
GEÇEN sezon Mahmut Özgener, seçilmeden önce bize geldiğinde, ‘Sizi şartsız destekliyorum. Yeter ki siz futbolu koruyun’ dedim. Daha sonraki görüşmelerimizde, sıkıntılarımız, futbolun sıkıntıları ile ilgili tavsiyelerde bulundum. Yaptığım basın toplantısı öncesi ‘Siz bizim tavsiyelerimizi bugüne kadar dikkate almadınız, bundan sonra lütfen alın’ dedim. Maselef alınmadı. Mesela geçen sene bizim Sivasspor maçını orada oynamamamız lazımdı.
Mümkün değil, orada futbol oynanmaz. O maçtan önce bir kupa maçı vardı orada ve Manisasporlu futbolcunun bağları kopmuştu. Herhangi bir çarpışmadan dolayı değil tamamen sahadan dolayı. Federasyon Sivasspor’a sahayı yapması için para vermiş, Sivasspor sahaya değil altyapıya harcamış bu parayı. Para da vermişsin, o yapmamış yani. O maçın orada oynanmaması gerekirdi. Üst üste olmaması gereken şeyler oldu ve ilişkimiz gerginleşti. Bu sene ilişkilerimiz iyi.
Üç önemli proje var
KULÜBÜMÜZÜN gündemindeki en önemli proje tabi ki stat projesi. Stadımız tamamlanınca ciddi bir gelir elde edeceğiz. Şu an ihalede yaşanan sorunlar da bizi ciddi sıkıntıya sokuyor. İkinci projemiz G.Saray ile Futbol AŞ’nin birleşmesi ve tek bir şirket haline gelmesi. Üçüncü projemiz de Riva. Herkes “G.Saray Riva’yı satacak, borçlar kapanacak” diyor ama sıfır borç diye bir mantık yoktur, olamaz. Riva’nın ruhsatını eylül ayında alma safhasına geliyoruz.
Projelerin bitmesini bekliyoruz. Riva’yı 70-80 milyon dolara satıp banka borçlarımızı ödeyebilirdik ama biz bu yolu seçmedik. Riva’yı değerlendirip, öyle para kazanmayı seçtik. Üçüncü köprü alternatifi de var biliyorsunuz. O köprü olduğu zaman Riva arazisine olan mesafe 10 dakikaya iniyor köprüden. Bu da arazinin değerinin artması anlamına geliyor.
AVRUPA’nın en iyi teknik heyeti bizde
AVRUPA’da bir takımın başına gelebilecek en önemli teknik heyet G.Saray’da. Sadece Rijkaard olarak bakılmamalı. Neeskens’i de teknik direktör olarak getirsek kimsenin itiraz edeceğini düşünmüyorum. Yanlarında da çok iyi 2 tane kondisyoner var. Avrupa’nın en iyi teknik kadrosuna sahip olduğumuzu düşünüyorum. Bu kadar çok çalışan bir heyet görmemiştim şimdiye kadar.
GEÇMİŞE yönelik borç kalmamalı
16 aylık süreçte arzu ettiğimiz noktalara geldiğimizi söyleyemem. Bugün itibariyle bakarsanız, tüm amatör sporcuların ve tüm çalışanlarının geçmişe yönelik bir kuruş alacağı yoktur. Futbol takımımızda geçen seneden kalan bir miktar eksik bakiye var. Bu da takımın sezonluk maliyetinin yüzde 5-6’sı kadardır. Onu da ay sonuna kadar kapatacağız. Yeni sezona tempoyla girerken, geçmişe yönelik borcumuz kalmasın istiyoruz.
SEÇİMLER için son dakikayı bekleyeceğim
Seçimlere daha çok var. G.Saray için elimden gelen gayreti sürekli göstereceğim. Son ana kadar çalışacağım. Aday olup olmayacağıma sonra karar vereceğim. İçeride de olsam dışarıda da olsam elimden geleni her zaman yapmışımdır G.Saray için. Transferleri seçim vaadi olarak görenler var. Çok da umurumda değil açıkçası. G.Saray nasıl başarılı olur, nasıl ilerilere gider bunun için çalışıyoruz.
Lincoln’ünki futbolun ruhuna SAYGISIZLIK
LİNCOLN konusunda federasyona başvurarak, tazminat haklarımız saklı kalmak üzere sözleşmenin feshedilmesini istedik. Konu FIFA’ya gitti. Bizi en çok üzen G.Saray’ın kamp yaptığı şehirden 60 km uzaklıktaki bir şehirde bulunmasına rağmen bize katılmaması oldu. Galatasaray’da Lincoln’e hep çifte standart uyguladık, onu koruduk, kolladık ama ne yazık ki bunu hiç anlamadı. G.Saray’a ve futbolun ruhuna saygısızlık etti. Umarım kararlar adil olur.